Dr. Elif Şenbaba, egzama olarak bilinen atopik dermatitin hastalığının genetik, çevresel etkenler gibi bir çok faktöre bağlı kronik bir cilt hastalığı olduğuna vurgu yaparak egzamanın çoğunlukla erken çocukluk döneminde başladığının altını çizdi. Egzama olan çocuklarının yarısına yakınında besin alerjisinden kaynaklandığını anlatan Şenbaba, ”Atopik dermatitin en önemli bulgusu cilt kuruluğudur.
Kuruluğa bağlı olarak ciltte kaşıntılar meydana gelir. Kaşıntı atopik dermatite özgü cilt yaralarının çıkmasına neden olur. Kaşıntıyı terleme, sıcak, tahriş edici maddeler ve alerjenler artırır. Kaşınma ile cilt bütünlüğü daha da bozulur ve egzama olarak tanımladığımız yaralar meydana gelir. Bebeklik döneminde en sık yüzde (sıklıkla yanaklarda), saçlı deride, diz ve dirsek bölgelerinde ve kulak arkasında görülür. Bez bölgesi genellikle etkilenmemiştir. İki yaşından büyük çocuklarda daha çok dirsek önü, diz arkası, boyun, el ve ayak bileği bölgesini tutar. Atopik dermatiti olan çocukların yarısına yakınında besin alerjileri görülebilir. Bu hastaların mutlaka besin alerjisi yönünden Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu bağlamda, Atopik Dermatit Hastalığı’nın tanı tedavi ve takibi yapılmaktadır” diye konuştu.